BOLU İLİMİZİN GÖYNÜK İLÇESİ

ANA SAYFA BOLU GOYNUK
BOLU İLİNİN HARİTADAKİ KONUMU
BOLU - Haritadaki Konumu

Göynük, Bolu şehir merkezine 98 km uzaklıkta bulunmaktadır. 1.437 km2’lik bir alana kurulu bulunan ilçe, 730 metre rakımdadır. Göynük’te, Türk yaşayış ve yerleşme biçiminin en önemli örneklerini görmek mümkündür. Göynük, mimarisinin ve doğal güzelliğinin yanında gelensel yaşam biçiminin günümüzde de hala sürdürebilmesi ile ön plana çıkmaktadır.

Yörenin ilk yerleşimcileri İskitler ve Traklar’dır. Yöre, Helenistik Dönem’e kadar Bithinya egemenliğinde bulunmakta idi. Daha sonra sırasıyla Büyük İskender, Roma ve Bizans’ın yerleşim yeri olmuştur. Osmanlılardan önce Selçukluların bir kolu olan Umur Bey Han Beyliği’nin başkenti olan yöre, Osman Bey tarafından 1292 tarihinde Osmanlı topraklarına geçmiştir. Göynük’te, Roma, Bizans ve Anadolu tarihi ile iç içedir. Roma Askeri Yolu’nun Dadastan adı ile bilinen ve şimdiki adıyla Göynük olan ilçe, geçtiği tarih kitaplarında ifade edilmektedir.

Göynük’ün bilinen en eski adı Koinon Gallicanon’dur. İlçenin Susuz, Kilciler, Narzanlar, Boyacılar köylerinde ve bu köylerin civarlarında Bizans Dönemi’ne ait yazı taşları bulunmaktadır. Ayrıca Kilciler Köyü’nde birde kilise kalıntısı vardır. Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldığı zaman kurulan beylikler arasında olan Umur Bey Han Beyliği’nin merkezi Göynük’tür. Bizanslılarla yapılan çarpışmalarla Osmanlılar Umur Bey Han’ın elinden Göynük’ü almıştır. Osmanlının ilk kuruluş dönemlerinde Orhan Gazi’nin oğlu, Gazi Süleyman Paşa, Göynük’e yerleşerek burada kendi adı ile anılan muhteşem bir cami ve bir de hamam (1331-1335) yaptırmıştır. Osmanlı’nın kuruluş dönemi mimari eseri olan bu muhteşem cami ve hamam halen kullanılmaktadır.

İstanbul’un ikinci defa kuşatılmasından sonra Bizans İmparatoru Yuannis ile anlaşan Yıldırım Beyazıt, Göynük dolaylarından bir kısım ahaliyi İstanbul’da kurulacak İslam Mahallesi için İstanbul’a yerleştirmiştir. Ancak yapılan anlaşma bozulunca Göynüklüler İstanbul’dan ayrılarak Tekirdağ’da Göynüklü Köyü’nü kurmuşlardır. 1453 yılında İstanbul’un Fethi’nde, Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin Hazretleri olup Fetih’te büyük katkısının olduğu da tarihe geçmiştir. Bu büyük veli Akşemseddin Hazretleri, Eyüp Sultan Hazretlerinin kabrini bulmuş ve Pasteur’den asırlarca önce mikrobu keşfetmiştir. Fetih’ten sonra devlet işlerinden elini çeken Akşemseddin Hazretleri Göynük’e yerleşerek 15 yıl burada yaşamış ve Göynük’te vefat etmiştir. Bu Büyük zatın türbesi Göynük’tedir. Bununla birlikte büyük velilerden Debbağ Dede Hazretleri ve Ömer Sikkini Hazretleri’nin türbeleri de Göynük’te bulunmaktadır.

Cumhuriyet Dönemi’nde idari teşkilat yeniden kurulduğundan, Bolu vilayet olmuş, Göynük, Düzce, Gerede ve Mudurnu, Bolu’nun ilk kazalarını oluşturmuşlardır. Halen Göynük Bolu’ya bağlı bir ilçedir. 1923’de ilçenin ilk Kaymakamı Hurşit Bey olup bu dönemde Kurtuluş Zaferi anısına ilçenin hâkim tepesine Zafer Kulesi inşaa edilmiştir. Halen bu kule tarihi anıtsal yapı olarak korunmaktadır. Göynük, kültürü, tarihi, tabiatı, maneviyatı ve gezilip görülmeye değer birçok zenginlikleri ile tarihi atmosferi ile yaşanabilecek ender bir Anadolu şehri olması özelliğini korumaktadır.

Göynük, güven içinde, sessiz, sakin bir yaşam için idealdir. Büyük kentlerin gürültüsünden, kalabalığından ve stresinden uzaklaşmak isteyenler için gönül rahatlığıyla doğa ile baş başa bir tatil için mükemmel bir yerdir Göynük. Her yıl Mayıs ayının son Pazar günü ilçede ‘Akşemseddin’i Anma Şenlikleri’ yemekli olarak yapılmaktadır.