ADANA İLİMİZ
ADANA İLİMİZİN FEKE İLÇESİ
ANA SAYFA ADANA FEKE
TARİHÇE
Feke ilk çağlardan günümüze kadar bir çok kavim ve Devletlere yerleşim alanı olmuştur. Feke’ nin MÖ. 16. yy.’ da Hititlerin hakim olduğu bir federasyon bölgesinde kurulduğu rivayet edilmektedir. Son yıllarda Kayseri Kültepe ve Osmaniye Karatepe tablet ve yazıtlarından anlaşıldığına göre yönetim yeri Mezopotamya da ki Asur kenti olan, Asur Devleti vatandaşlarından oluşan tüccarlar mö.19.yy. ve 18.yy.’ da Kültepe ve çevresi ile Anadolu’ nun değişik yerlerinde ticaret kolonileri kurarak iyi örgütlenmiş bir Pazar ağı geliştirmişlerdir. Mö.19.yy’ da Asur ticaret kolonilerinin oluşturduğu Pazar ağında: İç Anadolu’ nun yüksek Platoları ile Klikya Ovası arasındaki bağlantıyı sağlayan bir geçit olması ve bu güzergahtan geçen ticaret kervanlarının güvenliğini ve denetimini sağlamak amacıyla hakim noktalara karakollar kurulmuştur.
Feke mö.6.yy.’ da Perslere, mö.333 yılında ise Persleri yenen Büyük İskenderin eline geçmiştir. İskender’ den sonra mö.1.yy. sonlarına doğru Roma İmparatorluğuna, daha sonraları Bizanslıların eline geçmiştir. 1375 yılında Mısır Memluklarının işgali ile Ermeni hakimiyetine son verildi. Vahka(Feke) Yavuz Sultan Selim’ in 1517 yılında Mısır seferi sırasında Osmanlı Devleti tarafından feth edilmiştir. Sonraki yıllarda Yüreğir Türkmen Beylerinden Ramazanoğlu ailesinin idaresine girmiştir.
19 yüzyılın sonlarında Osmanlıların Klikyayı ele geçirmeleri üzerine birtakım derebeyleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan Kozanoğulları Kozan’da idi ve askerleri Feke havalisinde bulunuyordu. 1. Dünya Savaşı sırasında Fransızların Maraş-Antep ve Adana’yı işgalini fırsat bilen Haçin ve Feke Ermenileri buralarda bulunan Türklere,Fransızların tahrikiyle akla hayale gelmedik işkenceler yapmaya başlamışlardır. Kozan’ın Fransızlar tarafından işgal tarihi olan 1919 yılı Feke’nin de işgali demektir.
Gerçi Feke’ye işgal maksadıyla doğrudan bir Fransız askeri kuvveti gelmemiş olmakla beraber,Fransız askerinden güç alan Ermeniler Türklere işkenceye ve işgal hareketine başlamıştır. Ermenilerin bu hareketlerini önlemek için Kaymakam Şeref Bey şehrin ileri gelenlerini ve halkı silahlandırarak bunlarla mücadeleyi başlatmıştır. Ermeni vahşeti kısa zamanda milli bir ayaklanmaya neden olmuştur. Feke’nin bu vahşetten kurtuluşu 1920 yılının Mart ayına rastlar. Arap Ali kumandasındaki kuvvetlerin Feke’ye girmesiyle Feke’nin kurtuluşu gerçekleşmiştir. Fekeliler her yıl 22 Mart tarihini kurtuluş günü kutlamaktadır. Feke şimdiki yerine,Feke Kalesinin bulunduğu ‘’Eski Feke’’ den 1943 yılında nakledilmiştir. Feke yurdumuzun güneyinde İç Toroslara doğru uzantısı olan bir bölgede kurulmuş,Adana iline bağlı bir ilçedir. İlçede 28.03.1980 tarihinde büyük bir sel afeti yaşanmıştır.
COĞRAFİ DURUMU
Feke İlçesi: 36-37 kuzey enlemleri ile 34-35 doğu boylamları arasında Akdeniz Bölgesinin kuzey doğusunda yer almaktadır. Ortalama rakım 620 m.dir. Adana'nın en eski ve turizme açık ilçelerinden biridir. İlçenin kurulduğu yer; Toros dağlarının eteklerindedir. Doğusu Saimbeyli ve Sumbas ilçeleri, batısı Yahyalı ilçesi, kuzeyi Develli ve Saimbeyli, güneyi Kozan ilçesi ile çevrili olup, yüzölçümü 1335 Km² dir. Adana' ya uzaklığı ise 122 Km. dir. Kayseri'ye 230 Km, Kozan' a 48 Km. dir. Feke; Kozan, Tufanbeyli, Kayseri kara yolu üzerinde Feke(Asmaca) çayının iki yakasına kurulmuş yedi mahalleden oluşmaktadır. Nüfusu 5250' dir.
DAĞLARI: Feke engebeli araziler üzerine kurulmuştur. Sarp dağlar çoğunlukta olup, çok geniş bir orman alanına sahiptir. Seyhan nehrini oluşturan kolları tarafından yarılmış derin vadilere sahiptir. Dağlık alanlar vadilerin sona erdiği 700 m.den başlayarak düzenli bir şekilde yükselir. En yüksek dağı Tahtafırlatan (Bakırdağı)' dır. Denizden yüksekliği 2495m.'dir. Feke Dağı 1838 m., Çidemdağı 1804 m., Tekeç (Tanrı) Tepesi 1622 m., Çağılsaklar dağı 1588 m., Aslantepe 1319 m., Kabaktepe 1505 m. dir. Birbiri ardınca sıralanmış irili ufaklı tepeler tek ve sıra dağları oluşturmaktadır. Bu tepelerin ve dağların üzerleri kayalık olan yerleri hariç sık ormanlarla kaplıdır. Bu dağlar genellikle genç ve volkanik oluşumlardır. Kızılçam, karaçam, sedir, ardıç, meşe, gibi ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü hakimdir.
AKARSULAR: Feke ilçesi akarsu bakımından oldukça zengin bir konuma sahiptir. Bu akarsuların bir kısmı ana kaynak olup, bir kısmı da bu kaynakları besleyen dereciklerden oluşmaktadır. Başlıca akarsular şunlardır:
GÖKSU: Seyhan'ın en gür kollarından biridir. Kaynağını, Tufanbeyli dolaylarında Tahtalı dağlarından alır. Sarız Çayı ile birleşerek, Saimbeyli sınırından ilçemiz sınırlarına giren Seyhan nehrinin kolu olan Göksu Irmağı Feke'de en uzun seyreden akarsudur. Her mevsim bol sulu ve debisi fazladır. İlçeyi dar ve derin vadilerle geçerek, Karsantı (Aladağ) ilçesi yakınlarında Zamantı Suyu ile birleşerek Seyhan Nehrini oluşturur.
İKLİM: Feke Akdeniz Bölgesinde bulunmasına rağmen, dağların denize paralel olarak uzanması nedeni ile tipik Akdeniz ikliminden uzaktadır. Kısmi karasal iklim görülmektedir. Feke' de kışlar yağışlı (kar ve yağmur), yazları yarı kurak ve serin geçer. Kışın 0-10 derece, yazları ise ilçe merkezinde 30 - 40 derece, yaylalık ve köy yerlerinde ise 15 - 20 derece olup, son derece yayla turizmine elverişli bir konuma sahiptir.Yağışlar genel olarak kışları ilçe merkezine 10 - 15 cm., yüksek kesimlere ise 1 - 1,5 m.ye varan kar yağışı almaktadır. Yağmur ise metre kareye 20 - 30 kg. düşmektedir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ: İlçemiz bitki örtüsü yönünden, Akdeniz Bölgesi de dahil olmak üzere, Türkiye'de önemli bir konuma sahiptir. Konum itibariyle İskenderun Körfezi'nin tam karşısında yer alması deniz üzerinden gelen nemli ve ılık havanın ilçe sınırları içine kadar sokulmasına imkan sağlar. Bu nedenle hem yağış hem de sıcaklık üzerinde olumlu etki sağlayarak zengin ve gür bitki örtüsüne sahip olması sonucunu doğurur. Bölgede bitki örtüsünden yoksun olan yeri görmek hemen hemen imkansızdır İklim ve yükseltinin sağladığı konum itibariyle 700 m.den başlayarak, Karaçam, Ardıç, Göknar, Sedir, Kızılçam gibi iğne yapraklı ağaç türlerinin yoğun olması sonucunu doğurur. İğne yapraklı ağaç türlerinin yanı sıra, yüksekliği az olan yerlerde yaygın olarak, Meşe, Gürgen, Karaca, Çınar gibi geniş yapraklı ağaç türleri sıkça yer alır. İğne yapraklı ve geniş yapraklı ağaç topluluklarını iç içe görmek mümkündür.
Ayrıca yöremizde Akdeniz'in tipik bir bitki örtüsü olan Maki bitki topluluğuna Yabani Zeytin, Tesbi, Zakkum, Fındık, Melengiç, Karaçalı, Alıç, Akasya, Kızıl Kiraz, Yabani Armut, Hartlap, Pıynar, Kesme, Şimşir da rastlanmaktadır. Bunların yanında insan eliyle yetiştirilen; Ceviz, Erik, Hurma, Nar, Kiraz, Dut, Kavak, Maya (İncir), Şeftali, Armut, Ayva, Zeytin, Nar, Elma, Kayısı, Fındık, Antep Fıstığı, ve Asma çeşitleri yetiştirilmektedir. Bu tür orman altı otsu bitkiler, ilçe ekonomisine büyük kazanç sağlamaktadır.