BALIKESİR İLİMİZİN GÖMEÇ İLÇESİ

ANA SAYFA BALIKESİR GOMEC
BALIKESİR İLİNİN HARİTADAKİ KONUMU
BALIKESİR - Haritadaki Konumu

İsmini bal peteğinden alan Gömeç, Ulu Önder Atatürk’ün siluetini andıran kayalıkları ve asırlık çınar ağaçları ile ünlüdür.

İlçe, İzmir-Çanakkale karayolu üzerinde, Burhaniye ile Ayvalık ilçeleri arasındadır. İlçenin Karaağaç Beldesi’nde bulunan Artur - Güvercin, Martı ve Gemi Yatağı Koyları Avrupa Çevre Eğitim Vakfı tarafından “Denize Girilebilirlik Ölçütü” olan Mavi Bayrak ile ödüllendirilmiştir.

Gömeç’in bilinen en eski adı Passawanda’dır. Daha sonraki adı ‘Kisthene’dir. Yerleşim merkezinin kuzeyinde, deniz kıyısında, Erken Tunç Çağı’ndan itibaren kesintisiz yerleşilmiş Kızçiftliği Höyüğü vardır. Burada Prof. Dr. Engin Beksaç önemli incelemeler yapmıştır. Buradan çıkan seramik malzeme, ilçenin M.Ö. 1200’den daha erken tarihlere giden süreçlerden itibaren Ege Adaları ve Batı Ege Kıyıları ile sıkı ticari ilişkide olduğunu anlatmaktadır.

İlçe merkezi 400-500 yıl önce 1 kilometre batıda, Balıbahçe mevkisinde ‘Ağaköy’ adı ile kurulmuş; daha sonra bugünkü yerine taşınarak, Emrutabat adı zamanla Armutova’ya dönüşmüştür. Merkezde yoğun arıcılık yapıldığından, merkeze bal peteği anlamında “Gömeç” adı verilmiştir. Gömeç adı bucak merkezi, Armutova adı ise, tüm bucağın adı olarak kullanılmıştır.

Gömeç I.Dünya Savaşı’nda Yunan işgaline uğramış, 6 Eylül 1922 tarihinde düşmandan kurtarılmıştır. Karaağaç Kasabası, İstiklal Savaşı sırasında Ali Çetinkaya’nın komutasında Karaağaç Cephesi Komutanlığı kurulmuştur.

Kız Çiftliği (Kisthene), ilçe merkezinin 3 kilometre kuzeybatısında, Edremit Körfezi’nin Antarak Burnu ile Kara Tepe Burnu arasında kalan koyun kıyısında höyük üzerine bulunan doğal ve tarihi bir çiftlik yapısıyla görülmeye değerdir.

Yaya Cami, cami önünde bulunan levhadaki bilgilere göre 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Midilli Adası’nın fethi için bölgeye gelen ve Yaya Köy ile Altınova’da konaklayan Padişah Fatih Sultan Mehmet birbirinin benzeri olan iki cami yaptırır. Bu camilere hocası Akşemsettin’in hocası olan Hacı Bayram Veli’nin adını verir. Cami 1944 yılında büyük depremde yıkılır. Yıkılan bu caminin temelleri üzerine günümüzdeki haliyle cami yaptırılır.

Tarihi Belediye Binası, 1908’de inşa edilmiş ve bir süre okul olarak kullanılmıştır.

Kurtuluş Savaşı döneminde Ege Denizi Midilli Adası açıklarında bulunan Yunan harp gemisinden Gömeç ve Karaağaç’ı top atışına tutulmuşlardır. Bu arada bir harp gemisinden atılan top mermisi tarihi binanın güney tarafındaki duvara isabet etmiş ve pencere kenarından bir parça taş kopartmıştır. 2010 yılında aslına uygun olarak restore edilmiş ve belediye binası olarak kullanılmaya başlanılmıştır.

Gömeç’in tarihi simgelerinden biri de 7 ŞEHİTLER ANITI’dır. Burada, Kurtuluş Savaşı başlangıcında, 16 Temmuz 1919’da ki saldırıda şehit düşen, Yarbay Ali ÇETİNKAYA’nın kumanda ettiği 172. Alay’dan 7 er Yunanlılar’ın saldırısı sonucu şehit düşerek buraya defnedilmişlerdir.

Gömeç ilçe merkezinden, Yaya mezarlığındaki sapaktan sahile inildiğinde, küçük bir balıkçı barınağı da bulunan Gömeç İskelesi’ne varılır. Gömeç İskelesi’nde toplanmış olan arkeolojik malzemeler Roma ve Bizans döneminden kalmadır.

İnkaya Mağaraları, Gömeç ilçesine bağlı Ulubeyler Mahallesi’nde yer almaktadır. Dağcılıkla ilgilenen kişilerin, mağara araştırmacılarının ve Madra Dağı’nda trekking yapanların ilgi gösterdiği bir doğal bir oluşumdur.

Gömeç’in en ilginç özelliği, Gömeç Kayalıkları’ndaki “Atatürk Silüeti”dir. Gömeç’in arka kısmında, dağlarda yatan Atatürk siluetini günün her saatinde, ana yol üzerinde bulunan, Armutova yazılı köprünün yanıbaşındaki “Atatürk Kayalıkları İzleme Noktası”ndan görmek mümkündür.

Gömeç sahilleri ve koyları öylesine bakir bir güzelliğe sahiptir ki, her bir köşesi keşfedilmeyi bekliyor. Bunun yanında Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen, Gömeç ilçesine bağlı Karaağaç Mahallesi Kuyualan Mevkii’ndeki Derman Kaplıcası, cilt hastalıklarında tedavi edici özelliğiyle ilgi topluyor.

Madra Dağı’nın giriş kapılarından biri de Gömeç’tir. Gömeç’e ziyarete gelenler Kozak Yaylası’nın doğasını huzuru ve tertemiz bir havayı solumadan geri dönmezler. Türkiye’nin fıstık çamı ormanlarının %27’si Kozak’ta bulunmaktadır ve Türkiye fıstık çamı üretiminde önemli bir değere sahiptir.