Gemlik Bursa civarında kurumlu olan en eski kenttir. Tarihi MÖ. 12. Yüzyıla kadar uzanan kente, bir efsaneye göre Gemlik’e gelen Herkül’ün, kaybolan arkadaşı Syrus’un adını verdiği söylenir. MÖ. 630’da ise Milet’ten gelen kolonilerce Kios adı ile yeniden kurulur. Kentin bitişiğindeki ırmağın adını alan Gemlik, tarih boyunca, bulunduğu coğrafi konum itibariyle zengin bir liman ve ticaret kenti olmuştur. Sürekli istilalara maruz kalan bu kent birçok medeniyete de bu nedenle ev sahipliği yapmıştır. Ancak gerek Roma, Bizans, gerekse Selçuklu ve Osmanlı hakimiyeti altına girdiği dönemlerde dahi, kentte sürdürülen ticaret hiçbir aksaklığa uğramaksızın devam etmiştir. Zeytin diyarı Gemlik, tarihte olduğu gibi günümüzde de Türkiye’nin en lezzetli zeytinlerinin yetiştirildiği ve ticaretinin yapıldığı önemli bir liman kentidir.
 

Tarihi ve kültürel çeşitlilik açısından geniş bir yelpazeye sahip olan kent, özgün kimliğini korumaya çalışmaktadır. Antik döneme ait kalıntılar yer yer günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
 

Kurşunlu, Küçük Kumla, Büyük Kumla, Karacaali köylerindeki dinlenme yerleri özellikle yaz aylarında Gemlik’i ziyarete gelenlerin tercih ettiği yerler arasındadır. Ayrıca Umur Bey kasabasında Celal Bayar Vakfı’na ait Kütüphane ve Müze ile Celal Bayar’ın anıtmezarı da hayli ilgi çekmektedir. Gemlik’te bulunan diğer tarihi yapılardan birkaçı, kiliseden camiye çevrilmiş, Balık Pazarı Camii, Çarşı Ali Paşa Camii ve Balık Pazarı Hamamı’dır.
 

Gemlik’te tarım oldukça gelişmiş olup halkın bir kısmının geçim kaynağını oluşturur. Tarım ürünlerinden en çok zeytin üretimi yapılır. Gemlik, Türkiye’nin en lezzetli sofralık zeytinlerinin üretildiği yerlerdendir.
 

İlçenin denize kıyısı olmasından dolayı balıkçılık da önemli bir gelir kaynağını oluşturmaktadır. Körfezde her türlü balık bulunmaktadır.
 

Gemlik’te sahil şeridinde sanayi hızla gelişmektedir. Gemlik civarında çıkarılan damarlı mermer ve alçı taşı ihracı Gemlik ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.