BURSA İLİMİZ
BURSA İLİMİZİN MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇESİ
ANA SAYFA BURSA MUSTAFAKEMALPASA
Uluabat Gölü kıyısında bulunan Mustafakemalpaşa ilçesi; doğusunda Orhaneli, güneydoğusunda Büyükorhan, güney ve batısında Balıkesir, kuzeyinde Karacabey ve Uluabat Gölü, kuzeydoğusunda merkez ilçe ile çevrilidir. Denizden yüksekliği 25-40 metredir. Bursa il merkezine uzaklığı 84 kilometredir. Akdeniz iklimi özelliklerini taşır. 100 binden fazla kişinin yaşadığı Mustafakemalpaşa, 1 belediye, 6 belde, 104 köyden oluşur. 2007 istatistik verilerine bakıldığında 102. 000 kişini yaşadığı Mustafakemalpaşa, Bursa nüfusunun yaklaşık %5’ini barındırmaktadır.
Ekonomi: İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Buğday, patates, mısır, şekerpancarı, arpa, üzüm, fasulye yetiştirilir. Merinos koyunu ve sığır yetiştiriciliği yapılır. Uluabat Gölü’nde tatlısu balıkçılığı da yapılmaktadır. Karacalar için koruma ve üretme alanı kurulmuştur. İlçede bor mineralleri, linyit yatakları, madensuyu kaynakları bulunur. Mustafakemalpaşa´da 1 organize sanayi bölgesi, 4 gıda sanayi kuruluşu, 7 un fabrikası, 2 yem fabrikası, 27 süt ve süt mamulleri işletmesi vardır. “Kemalpaşa tatlısı” adında bir tür peynir tatlısı ünlüdür.
Tarih: Eski adı (Kirmasti) Kremastre olan ilçede Hitit Uygarlığı, Bitinya Krallığı hüküm sürmüş; Miletopolis adında bir yerleşim kurulmuştur. M. S. 300’de psikoposluk merkezi olan kent, Romalılardan sonra sırayla Bizans, Selçuklu ve Karesioğulları yönetimine geçmiştir. Kirmasti adını Bizans döneminde kasabanın kadın yöneticisi olan Kirmastorya’dan aldığı sanılmaktadır. 1336’da Osmanlı topraklarına katılmıştır. 2 Temmuz 1920‘de Yunan işgaline uğramış, 14 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır. 1909’da; 3 cami, 5 mescit, 1 medrese, 1 rüştiye, 8 ilkokul, 2 kilise, 2 hamam, 7 han, 183 dükkan, 4 tabakhane, 2 boyahane, 3 dokuma el tezgahı, 2 buharlı 1 atlı 6 değirmenin bulunduğu ilçe; Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kasaba meclisinin aldığı bir kararla Atatürk’e atıfta bulunarak Mustafakemalpaşa olarak isimlendirilmiştir.
Kemalpaşa tatlısı: İlçenin ismi ile anılan bu peynir tatlısı, Bursa’nın markaları, değerleri arasında yer alır. Türkiye’nin bütün market ve pazarlarında pişmiş veya pişmeye hazır vaziyette paketlenmiş olarak satılır.
Lala Şahin Paşa Külliyesi: 14. yüzyılda Rumeli Beylerbeyi olan Lala Şahin Paşa’nın kendi adına 1378’de yaptırdığı cami, medrese, hamam ve köprüden oluşan türbesinin de bulunduğu külliye günümüze ulaşmamıştır.
Tümbüldek Kaplıcaları
Kadınlar ve erkekler kısmı bulunan Tümbüldek Kaplıcaları, Türk yapısı iki kubbeli hamamı ve çevresindeki konaklama evleri ile hizmet vermektedir. Miladi yıllardan bu yana kaplıcaların bu yörede varlığını sürdürdüğü sanılmaktadır. Bahariye Köyü’nde bulunan tarihi hamam kalıntıları bu kanıyı kuvvetlendirmektedir. Harabelerden sökülen sütunlar 1895 ‘te Tümbüldek Hamamı onarılırken kullanılmıştır.
M.T.A Genel Müdürlüğü 1994 yılında yaptığı 22 metrelik sondaj sonunda 49 derece sıcaklıkta ve 50 litre/saniye debisi olan sıcak suyu bulmuştur. Yapılan analizlere göre; Soğuk kaynak 21°C, sıcak kaynak suyu 50°C dir. Her ikisi de kimyasal yönden aynı özellikleri taşır. Sodyum-kalsiyum bikarbonatlı yapıdaki bu suların mineral miktarı litrede 2, 8 ve 2, 7 gramdır. Soğuk suda 700 mg/lt, sıcak suda 400 mg/lt CO2 bulunur. Sularda amonyum olmasına karşın, nitrit bulunmaması insan ve hayvan kaynaklı kirliliğin olmadığını göstermektedir.
Ulaşım: Mustafakemalpaşa ilçe merkezine uzaklığı 15 km’dir. Yolu biraz dar ve virajlı olmasına rağmen asfalttır. Kaplıca ilçenin güneyinde olup, ulaşım Yalıntaş beldesi yolu ile sağlanır. Tümbüldek kaplıcasına, yaz sezonunda ilçe merkezinden sürekli dolmuşlar mevcuttur.
Suuçtu Şelalesi
Suuçtu Şelalesi bir fay hattının çökmesi ile oluşmuştur. 38 metreden dökülen su, yazın suyunun azalmasına rağmen kış aylarında doldurduğu göleti ile güzel bir manzara sergiliyor. Gezi alanı ve piknik yeri olarak tercih edilen Suuçtu, etrafını saran kayın ağaçları arasında, serin havası ile tam bir temiz hava deposu. Ayrıca aracınız müsaitse tepede alabalık lokantasına gidebilir, temiz havada artmış olan iştahınızı biraz olsun dindirebilirsiniz
Ulaşım: Mustafakemalpaşa ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Yalıntaş beldesi yolu izlenerek Muradiyesarnıç köyü üzerinden ulaşılır.
Soldere Suyu
Söğütalan bucak merkezi yakınındaki bir tepenin altında Kaya mağaradan gürültüyle çıkan Soldere suları, yeşil ağaçlık bir vadide akarak Hacıali Köyü yakınlarında Mustafakemalpaşa Çayına ulaşır. Kabulbaba, İlyasçılar, Güller ve Hacıali’deki 12 su değirmenini üzerinde bulundurur. Bol miktarda tatlı su balığını barındıran Soldere, ayrıca irili ufaklı birçok şelaleye de sahiptir. Soldere boyunca güzel bir yürüyüş yapılabileceği gibi, tatlı su balığı avlamak içinde ideal bir yerdir.
Ulaşım: Mustafakemalpaşa İlçesi’ne 18 km uzaklıkta bulunan Söğütalan Köyü sınırlarından başlamaktadır.
Değirmene Ulaşım için: Cumhuriyet alanından, Lalaşahin mahallesi içinden Keltaş köyüne giden yol izlenir. 12 km’lik asfalt bir yol ile ulaşılır.
Ayvaini Mağarası
İlçemizin yaklaşık 30 Km. kuzeybatısında Doğanalan Köyü yakınlarında başlayan mağara 5, 5 Km. sonra Bursa, Ayvaköy civarında sonlanmaktadır. Her iki yönden girişi bulunan Mağara, girişlerinin sarp olması nedeniyle turizme kapalı olmakla beraber profesyonel dağcı ve mağaracılar tarafından tercih edilebilir. İçinden geçen Karadonlu deresi mağara boyunca 60’dan fazla irili ufaklı gölet oluşturmuştur. Her adımda mağarayı süsleyen sarkıtlar, dikitler ve travertenler birer doğa harikasıdır.
Ulaşım: Mağaranın Doğanalan köyü yakınlarındaki başlangıç kısmına Mustafakemalpaşa ilçesinden 17 km uzaklıktaki Söğütalan köyünün yolu ile ulaşılır.
Doğanalan Köyü Söğütalana yaklaşık 12 km uzaklıktadır. Mağaranın başlangıç kısmına ulaşabilmek için, Doğanalan köyünden kuzeydoğu yönüne giden stabilize yoldan yaklaşık 2 km ilerlemek gerekir.
Uluabat Gölü
Apolyont veya Ulubat Gölü olarakta bilinen göl, Mustafakemalpaşa haricinde Karacabey ve Nilüfer ilçelerinin sınırları içerisinde de yer alır. 13 .500 ha alana sahiptir. Deniz seviyesinden yüksekliği 9m’dir. Mustafakemalpaşa Çayından beslenmekte olup ayrıca Uluabat Deresi ile Susurluk Nehrine karışır.
En derin yeri 4m civarında genelinde ise 1-2 metreyi geçmemektedir. Günden güne çevreden ortaya doğru sığlaşmakta olan göl kirli beyaz bir renge sahiptir. Dibi çamurlu bir yapıya sahiptir, rüzgarlı havalarda bulanıklaşır.
Melde Bayırı Kazısı
İÖ. IV. yüzyıldan itibaren bazı sikkelerde adı Milatopolten olarak ta geçmektedir. Bu antik kentin, Apolonia Gölünün batısında hatta Karacabey’in bulunduğu yerde olabileceği bile öne sürülmüştür. Fakat bugün Melde’de bulunan harabelerin Miletopolis’e ait olduğu kesinlik kazanmıştır.
Miletopolis’in bir Miletos kolonisi olarak doğrudan Miletoslular tarafından mı yoksa Kyzikoslular veya Atinalılar tarafından mı kurulmuş olduğu kesinlik kazanmış değildir. Bölgede elde edilen nümismatik ve arkeolojik bulgular ikinci bir kentin varlığını da haber vermektedir. Bu kent bazı yazarlarca Miletopolisle karıştırılan Miletuteichos olup yerinin bugünkü Mustafakemalpaşa olabileceği öne sürülmektedir.
Miletopolis yerleşmesinde Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramik ve sikkelere rastlanmaktadır. Kentin bir göl kenarına kurulmuş olmasına rağmen bugün göl kurumuş veya Apolyont Gölü suları çekilmiş olabilir. Yol çalışmaları sırasında çıkan göl sularında yaşayan kabuklu hayvanlardan oluşmuş yoğun tabaklaşmaların ortaya çıkması bu savı doğrulamaktadır. Ayrıca kaynaklarda Miletopolin kenarında bulunduğu göl ile Marmara Denizi arasındaki suyolunun önemi işlenmektedir.
1974 yılında Bursa İzmir Karayolu yapımı sırasında Miletopolis’in tahrip edildiği saptanarak yol yapımı durdurulmuş, 1975 te yeniden başlayan çalışmalar sonucu Miletopolis Höyüğünün 130×70 metrelik kısmı kaldırılmıştır. Çalışmalar sırasında Roma İmparatoru Hadrianus İS. 117-138 yıllarına ait bir tapınağın kalıntıları bulunmuştur. Parçalar arasında Arşitravlar, alınlılar, yivli sütunlar, sütun başlıkları, mask kabartmaları, yumurta boncuk ve kenger yaprak bezemeli parçalar ilgi çekmektedir. Aynı yerde 1.13 metre boyunda bronzdan yapılmış bir Apollon heykeli de bulunmuştur.
1975 yılı yaz döneminde yörede Bursa Arkeoloji Müzesi Arkeologları tarafından yapılan kazı çalışmalarında Apollon heykeline ait parçalar Terracotta bir figürün erken Bizans dönemine ait bir hamamın coldarium bölümünün hypocaust sistemine ait bir kısım kalıntı ortaya çıkarılmıştır, yıkık moloz taş duvarlar arasında mozaik izlerine rastlanmıştır.
Ulaşım: İlçenin 4 Km. kuzeybatısında, Üçkurnalı ve/veya Melde Bayırı olarak anılan bölgede yer almaktadır.
Paşalar Kazısı
Kültür Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Paleoantropoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut tarafından başlatılmıştır. 1983 yılından beri sitemli olarak sürmektedir. İngiliz doğa tarih uzmanları, Finlandiya doğa tarih uzmanları, Amerika Birleşik Devletleri’nden çeşitli üniversite öğretim üyeleri ve Ankara Üniversitesi’nden çeşitli bilim adamları ortaklaşa gerçekleşen çalışmalarında öğrencileri ile birlikte, doğa tarihimizi aydınlatmaya başlamıştır.
Mustafakemalpaşa ilçesini içine alan ve adına “Gönen Çanağı” denilen geniş düzlüğün güney ucunda ince bir şerit gibi uzanarak 15 milyon yıldır sakladığı fosilleri bize veren yatak, Paşalar Köyü’nün 1 Km. güneyine düşer. 1965 yılında orman yolu açılırken farkına varılan bu kıymetli fosil yatağı orman yolunun kenarında yer almaktadır.
Bölgedeki mermer yataklarındaki kalsiyum karbonat, fosillerin sertleşmesine önemli etken olmuş ve dayanıklılığını artırmıştır. Atlar, zürafalar, gergedanlar, filler ve daha birçok etçil ve otçul hayvanlar… Özellikle filler büyük önem taşıyor. Litaratüre Gamphotherium Paşalarensis olarak geçen fil sadece bu yörede bulunmuştur.
Ulaşım: Mustafakemalpaşa İzmir Karayolunun beşinci kilometresinde Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesine ayrılan yoldan devam edilerek yedi kilometre sonra Paşalar köyüne ulaşılır. Paşalar Fosil Yatağı Kazı Alanı köyün yaklaşık 1,5 kilometre güneyindedir.
Lalaşahin Paşa Türbesi
600 yılı aşkın bir süredir Mustafakemalpaşa Deresi’nin kenarında vaktinde ilçeyi yukardan görebilen ufak bir tepenin kenarında bulunan türbe, Orhan Bey’in küçük Oğlu I. Murat’ın lalası Lalaşahin Paşa’ya aittir. Kendisine Orhan Bey tarafından verilmiş bir söz üzerine hediye edilmiş olan ilçeye ailesini yerleştirmiş, kendisi de hayatının sonuna kadar savaşlarda yer almıştır. Tarihte konu ile ilgi bir birini tutan pek bilgi bulunmamakla beraber ölümünden sonra ailesinin bulunduğu yere defnedilmeyi vasiyet etmiş olması kuvvetli bir ihtimaldir.
Yapılan bir kazıda kemiklerinin 193 cm. uzunluğunda oluşu çok uzun boylu, iri yapılı bir Türk olduğunu göstermektedir. Ölüm tarihi net olmamakla beraber 1386 yılı olduğu sanılmaktadır.
Türbe, 1948 yılında vakıflarca onarılmış Kuzey ve Doğu duvarları beyaz harçla sıvanmış diğer duvarları orijinaline uygun yapılmıştır. Selçuklu tarzında bir temel üzerine taş ve tuğladan yapılmış içi yabancı motiflerle süslenmiştir. 450×470 cm alanındaki türbenin yüksekliği 5 metredir. Türbenin çatısındaki sivri külahlı beş Osmanlı kümbetinden biridir. Türbenin 6 penceresi bulunmaktadır.
Türbe civarına Lalaşahin Paşa tarafından bir cami, medrese, hamam ve zaviyeden oluşan bir küllüye yaptırılmış olmakla beraber, geçen yıllar içerisinde Hamam yıkıtırılmış yeri Kızılay’a verilerek modern bir hamam inşa edilmiştir. Cami’den geriye sadece minare kalmış, Onunda yarısı Savaş yıllarında yıkılmış, girişi de bir öğrencinin şerefesinden düşmesi sonucu örülmüştür. Medrese de birçok kez onarılarak okul olarak kullanılmış ve en sonunda oda yıkılarak yerine yeni bir okul inşa edilmiştir.
Ulaşım: İlçe merkezinde Kirmasti çayının kenarındadır. Köprüyü Cumhuriyet alanına doğru geçtikten sonra, güneye yönelerek 200 metre gidildikten sonra türbeye ulaşılır.
Kösehoroz Şelalesi
Mustafakemalpaşa Kösehoroz Köyü yakınlarındaki Değirmendere üzerindedir. Yüksekliği yaklaşık 18 metre olup, suyun düştüğü yerde doğa harikası bir kaya gölet oluşturmuştur. Değirmendere daha sonra, Mustafakemalpaşa Çayı’nın kollarından olan Alev (Kocaçay) Çayı’na dökülür. Derenin isminin kaynağı da Devecikonak yakınlarındaki su değirmenidir.
Ulaşım: Kösehoroz Köyü Mustafakemalpaşa İlçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Yol asfalt olup, Devecikonağı yönündedir. Kösehoroz köyüne, günün belli saatlerinde giden köy otobüsleri mevcuttur. Şelaleye toplu taşım aracı ile ulaşım yoktur. Köyden şelaleye ulaşmak için orman içi yollardan yaklaşık iki saat yürümek gerekmektedir. Böyle bir yürüyüş için rehber alınması önerilir.
Şapçı Şelalesi
Mustafakemalpaşa’nın Şapçı köyü yakınlarındaki Şapçı Çayı üzerindedir. Yüksekliği yaklaşık 15 metreyi bulan birkaç kırık şeklindedir. Şapçı Çayı devamında Sarpdere ile birleşir ve Hamidiye köyü yakınlarında Mustafakemalpaşa Çayına ulaşır. Şelale yoğun bir meşe, karaağaç, ıhlamur ve kayın ormanı içindedir
Ulaşım: Şapçı Köyü ilçeye 16 km uzaklıktadır. Yolu Karaorman Köyü üzerinde olup, asfalttır. Şapçı köyüne günün belli saatlerinde giden köy otobüsleri mevcuttur. Şelaleye toplu taşıma aracı ile ulaşım yoktur. Şapçı köyünden yaklaşık 1,5 saatlik yürüyüşle şelaleye ulaşılır. Yaz mevsiminde orman yolundan araçla da gidilebilir.